
Hiç önemli bir işe başlamadan önce odanızı temizleme ihtiyacı hissettiniz mi? Ya da bir sunum hazırlamanız gerekirken kahve alıp Instagram’a göz attığınız oldu mu? Eğer cevabınız evetse, yalnız değilsiniz. Araştırmalara göre insanların %95’i zaman zaman bir şeyleri erteliyor ve %20’si bunu kronik hale getirmiş durumda.
Peki, neden erteliyoruz ve bu döngüyü nasıl kırabiliriz? Gelin, erteleme davranışını detaylıca ele alalım.
Erteleme Nedir?
Erteleme, Latince kökenli “pro” (ileri) ve “crastinate” (yarın) kelimelerinden türemiştir. Yani, aslında “yarına bırakmak” anlamına gelir.
“Ertesi Gün Sendromu” olarak da bilinen erteleme; bir işi yapmayı geciktirmek ya da bir işten kaçınmak olarak da tanımlanır.
Ancak erteleme sadece işleri geciktirmek değildir; aynı zamanda hedeflerimize ulaşmayı zorlaştıran bir alışkanlık döngüsüne dönüşebilir.
Erteleme Döngüsü: Merdiven Yerine Duvara Tırmanmak
Hayatınızdaki büyük hedefleri veya yapılması gereken işleri bir merdiven gibi düşünün. Eğer her gün düzenli olarak bir basamağa çıkarsanız, sonunda hedefinize ulaşabilirsiniz. Ancak, erteledikçe bu basamaklar üst üste birikmeye başlar ve artık önünüzde bir merdiven değil, aşılması imkânsız görünen dev bir beton duvar olur.
Başlangıçta küçük adımlarla ilerleyebileceğiniz bir yol varken, erteledikçe yükünüz büyür. Önce sadece bir basamak çıkmanız gerekirken, zamanla bu basamaklar birleşerek tek bir devasa engel haline gelir. İlk başta rahatça yapabileceğiniz bir iş, bir süre sonra gözünüzde o kadar büyür ki, artık nereden başlayacağınızı bile bilemezsiniz.
Tıpkı yüksek bir beton bloğun tepesine tırmanmaya çalışmak gibi… Eğer zamanında merdiveni adım adım çıkmadıysanız, artık hiçbir desteğiniz olmadan, kaygan ve tutunacak yeri olmayan bir duvara tırmanmanız gerekir. Ne kadar denerseniz deneyin, birkaç başarısız girişimden sonra pes etme eğiliminde olursunuz.
Erteleme Hayatımızda Nerede?
Erteleme davranışı her alanda kendini gösterebilir:
- Ödevler ve projeler
- İş hayatı
- Kişisel gelişim hedefleri (spor yapmak, yeni bir beceri öğrenmek vb.)
- Sağlıkla ilgili kararlar (doktora gitmek, sağlıklı beslenmeye başlamak)
Örneğin, ünlü yazar Victor Hugo, kitap yazarken dikkatinin dağılmasını önlemek için kıyafetlerini kilitler ve yalnızca sabahlıkla çalışmaya devam ederdi. Böylece dışarı çıkmayı ve başka işlerle oyalanmayı engellemiş olurdu. Hugo’nun bu yöntemi, kendimizi dışsal dikkat dağıtıcı unsurlardan nasıl koruyabileceğimiz konusunda önemli bir ipucu sunuyor.
Neden Erteliyoruz?
Ertelemenin altında yatan sebepleri üç ana başlıkta inceleyebiliriz:
1.Beklentilerimiz
- Bir işi kısa sürede ve iyi bir şekilde yapabileceğimize dair aşırı iyimser bir inanca sahip olabiliriz.
- Başarısızlık korkusu bizi hareketsiz bırakabilir.
- Görevi zorlayıcı veya sıkıcı algılayabiliriz.
- Mükemmeliyetçilik devreye girebilir: “Mükemmel olmayacaksa başlamayayım!”
2.Zaman Yanılgısı
- Bir işi bitirmek için yeterli zamanımız olduğunu düşündüğümüz için son dakikaya kadar bekleriz.
- Gelecekte daha motive hissedeceğimizi sanırız.
- Zaman yönetimi konusunda zorlanırız.
3.Dürtüsellik
- Kısa vadede keyif veren aktiviteler (sosyal medya, dizi izlemek vb.) daha cazip gelir.
- Beynimiz, uzun vadeli kazanç yerine anlık tatmin sağlayan ödülleri tercih eder.
Beynimizde Erteleme
Erteleme, beynimizin haz peşinde koşması ve zor işlerden kaçınmasıyla ilgilidir.
Beyinde ödül merkezi (dopamin sistemi), bizi mutlu eden şeyleri yapınca çalışır. Sosyal medyada gezinmek, dizi izlemek veya atıştırmalık yemek gibi aktiviteler bizi anında mutlu ettiği için beynimiz bunları tercih eder. Ama önemli bir işe başlamak, çaba gerektirir ve ödülü hemen alamayız. Bu yüzden beynimiz kolayı seçmeye eğilimlidir.
Diğer yandan, beynimizin plan yapma ve öz kontrol merkezi (prefrontal korteks), uzun vadeli düşünmemizi sağlar. Ancak, bir işe başlamadan önce kaygı veya sıkıntı hissedersek, beynin duygusal bölgesi (amigdala) devreye girer ve bu rahatsız edici histen kaçmak isteriz. Sonuç? İşi bırakıp o an bize keyif veren şeylere yöneliriz.
Ayrıca, beynimiz gelecekteki ödülleri bugünkü kadar önemli görmez. Örneğin, “bugün çalışırsam ileride başarılı olurum” düşüncesi, “şimdi biraz dinleneyim” kadar cazip gelmez. Eğer bunu sık sık yaparsak, beynimiz erteleme alışkanlığını öğrenir ve sürekli tekrar ederiz.
Erteleme Her Zaman Olumsuz Bir Durum mudur?
Erteleme, her zaman kötü bir şey olmayabilir. Bilinçli olarak beklemek, bazen daha iyi kararlar almayı ve uzun vadede daha büyük ödüller kazanmayı sağlayabilir.
Örneğin, ünlü Marshmallow Deneyi bu durumu açıklar. 1972’de Walter Mischel tarafından yapılan bu deneyde, çocuklara bir marshmallow verilir ve isterlerse hemen yiyebilecekleri, ancak 15 dakika beklerlerse ikinci bir marshmallow daha kazanacakları söylenir. Sonuçlar, bekleyebilen çocukların ilerleyen yıllarda daha yüksek akademik başarı, daha iyi stres yönetimi ve daha güçlü öz kontrol becerileri geliştirdiğini gösterir.
“İyi yapılmış bir şey, mükemmel bir şekilde yapılmaktan daha iyidir.” – Robert H. Schuller
Erteleme ile Nasıl Başa Çıkabiliriz?
Erteleme eğilimini azaltmak için kullanabileceğimiz bazı stratejiler şunlardır:
1.Duygusal Farkındalık Geliştirin
Erteleme, genellikle olumsuz duygularla baş etme mekanizmasıdır. Kaygı, sıkıntı veya başarısızlık korkusu gibi duygular nedeniyle bir işi erteleyebiliriz. Öncelikle bu duyguları tanımak ve onlarla baş etme yolları geliştirmek önemlidir.
2.Küçük Adımlarla Başlayın
Büyük bir görev göz korkutucu olabilir. Bu yüzden, görevi daha küçük ve ulaşılabilir parçalara bölerek başlamak erteleme eğilimini azaltır.
3.Dışsal Motivasyona Bağımlılığı Bırakın
Motivasyonu beklemek yerine harekete geçmek gerekir. Russ Harris’in dediği gibi:
“Eylem, motivasyondan önce gelir. Yani, motive olmayı beklemeyin, önce harekete geçin!” Harekete geçmek, motivasyonu beraberinde getirir.
4.“İlk Beş Dakika” Kuralını Kullanın
Bir işe başlamanın en zor kısmı, ilk adımı atmaktır. Kendinize “Sadece beş dakika yapacağım” diyerek başlamak, devam etmeyi kolaylaştırır.
5.Çevresel Düzenlemeler Yapın
- Telefonu uzaklaştırın veya belirli saatlerde interneti kapatın.
- Çalışma alanınızı sadeleştirin.
- Pomodoro Tekniği gibi zaman yönetimi yöntemlerini kullanın.
Erteleme, hayatımızı olumsuz etkileyen bir alışkanlık olabilir. Ancak farkındalık geliştirerek, alışkanlıklarımızı değiştirerek ve küçük adımlarla harekete geçerek bu döngüyü kırabiliriz.
Bugün tek bir şeyi ertelememeye karar verecek olsaydınız, bu ne olurdu?
Şimdi harekete geçme zamanı!
Kitap Önerileri
Ye O Kurbağayı! – Brian Tracy
Prokrastineyşın – Timothy A. Pychyl
Atomik Alışkanlıklar – James Clear
Belgesel Önerisi
Sosyal İkilem (2020)
Yazarlar:
Kln. Psk. Bade Aktekin
Uzm. Psk. Öykü Yıldız