
Günümüzde ekranlar hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Telefonlar, tabletler, bilgisayarlar ve televizyonlar, özellikle çocuklar ve gençler için bir eğlence ve bilgi kaynağı olduğu kadar, bilinçsiz kullanım durumunda psikolojik ve fiziksel sağlığı tehdit eden bir bağımlılık unsuru haline gelebiliyor. Peki, ekranlarla olan ilişkimiz sağlıklı mı? Bağımlılık ne zaman başlıyor ve bilinçli ekran kullanımı nasıl sağlanabilir?
Ekranlarla İlk Temas: Bebeklik ve Çocukluk Dönemi
Bebeklik dönemi, beynin en hızlı geliştiği evrelerden biridir. Bu dönemde bebekler, çevrelerindeki dünyayı duyuları aracılığıyla keşfederler. Dokunma, göz teması, yüz yüze iletişim ve hareket yoluyla beyinlerinde birçok yeni sinir bağlantısı oluşur. Ancak ekran süresi arttıkça bu doğal öğrenme süreci sekteye uğrayabilir. Araştırmalar, 2 yaş altındaki bebeklerin %80’inin düzenli olarak bir ekrana maruz kaldığını gösteriyor. Oysa bu yaş aralığı, beynin kritik gelişim sürecinde olduğu bir dönemdir ve ekran maruziyeti, özellikle dil gelişimini olumsuz etkileyebilir.
Ekran karşısında geçirilen süre arttıkça, bebeklerin yansıtıcı öğrenme (model alarak öğrenme) kapasitesi azalır. Bir yetişkinin veya kardeşin yaptığı bir hareketi gözlemleyerek öğrenmek yerine, pasif bir şekilde ekrana maruz kalırlar.
Serbest Oyun mu, Ekran mı?
Bu dönemde çocuklar için oyun, en önemli öğrenme aracıdır. Oyun oynarken sosyal, duygusal ve motor becerilerini geliştirirler. Ekran süresi arttıkça serbest oyun süreleri kısalır, çocuklar sosyal etkileşim ve hayal gücüne dayalı oyunlardan uzaklaşarak, hızlı geçişlerin olduğu, renkli ve uyarıcı içeriklere bağımlı hale gelebilirler. Bu durum, odaklanma süresi ve dikkat becerilerini olumsuz etkileyebilir. Bu süreçte çocuklar, ekran başında pasif bir şekilde vakit geçirmek yerine, aktif oyunlarla bilişsel ve motor becerilerini geliştirmelidirler.
Ergenlikte Ekran Kullanımı: Gerçeklikten Kaçış
Ergenler için sosyal medya ve çevrimiçi oyunlar, günlük streslerden kaçış noktası olabiliyor. Oyun dünyasında kazanılan başarı hissi, ergenler için gerçek hayattaki başarısızlık duygusunu bastırıcı bir unsur haline gelebiliyor. Bu nedenle, gençlerin ekran başında geçirdiği süreyi sağlıklı bir denge içinde tutmaları önemlidir.
Yaşa Göre Ekran Süresi Nasıl Olmalı?
İnternetin çocukların farklı yaş gruplarında gelişim dönemlerine uygun şekilde kullanılması önemlidir. Amerikan Pediatri Akademisine (APA) göre ekran başında harcanan günlük sürenin yaşa ve ekrana bağlı etkilerine göre sınırlandırılması gerekmektedir. APA tarafından önerilen 3-6-9-12 kuralı, çocukların ekran kullanımı için bir rehber niteliğindedir.
- 3 yaşına kadar: Ekran önerilmez.
- 6 yaşına kadar: Bilgisayar ve konsol oyunu oynanması önerilmez. Ebeveyn eşliğinde sınırlı süreyle ekran kullanımı önerilir.
- 9 yaşına kadar: Tek başına internet kullanımı önerilmez. Bilinçli ve kontrollü ekran süresi önerilir.
- 12 yaşına kadar: Sosyal medya kullanımı önerilmez. Güvenli internet kullanımı bilinci kazandırılması önerilir.
Bağımlılık Ne Zaman Başlıyor?
Bağımlılık, bir madde veya davranışın kontrol edilememesi, bırakılmasının zorlaşması olarak tanımlanır. Eğer bir kişi:
- Sürekli internete bağlanmayı düşünüyorsa,
- İnternette yapılan aktivitelerin hayalini kuruyorsa,
- İnternet kullanma ihtiyacı sürekli artıyorsa,
- İnternet kullanımını kontrol etmekte, azaltmakta veya tamamen bırakmakta güçlük çekiyorsa,
- İnternet kullanımının tamamen bırakılması veya azaltılması durumunda huzursuzluk hissi yaşıyorsa,
- Planlanandan uzun süreli internet kullanıyorsa,
- Aşırı internet kullanımından dolayı sosyal çevresiyle problemler yaşıyor, kariyer fırsatlarını kaçırıyor veya kaybediyorsa,
- Çevresindeki insanlara internet kullanımı süresiyle ilgili yalan söylüyorsa,
- İnterneti yaşadığı sorunlardan kaçmak ve olumsuz duygu ve düşüncelerinden uzaklaşmak için kullanıyorsa, bağımlılık riski taşıyor olabilir.
İnternet Oyun Bağımlılığı
DSM-V (Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı)’te yer alan İnternet Oyun Bağımlılığı, özellikle gençler arasında yaygınlaşan bir sorun haline gelmiştir. Oyunların sunduğu sanal ödüller ve başarı hissi, gerçek dünyadaki eksiklikleri telafi edebilir ve bağımlılık yapıcı olabilir. Bu bağımlılık, akademik başarının düşmesine, uyku düzeninin bozulmasına ve sosyal ilişkilerin zayıflamasına neden olabilir.
Dopamin Döngüsü ve Ekran Kullanımı
Ekran başında uzun süre geçirilen zaman, beynin ödül sistemiyle doğrudan bağlantılıdır. Ekran kaydırmak, yeni içerikler keşfetmek, oyunlar oynamak dopamin salınımını tetikler. Dopamin seviyesindeki bu yükseliş, kişiyi ekrana daha fazla yönelmeye teşvik eder ve bağımlılık döngüsü oluşabilir.
Aşırı İnternet Kullanımının Olumlu Etkileri
Kontrollü ve bilinçli internet kullanımı, bireylerin bilişsel ve sosyal becerilerini geliştirmelerine katkıda bulunabilir:
- Odaklanma ve problem çözme yeteneğini geliştirebilir.
- El-göz koordinasyonu ve çoklu görev becerisini artırabilir.
- Sosyal medya aracılığıyla uzak mesafelerdeki insanlarla iletişimde kalmaya yardımcı olabilir.
- Online eğitim kaynakları sayesinde öğrenme fırsatlarını artırabilir.
- Dijital dünyada yeni yetenekler geliştirmeye olanak tanıyabilir (kodlama, tasarım, içerik üretimi vb.).
Aşırı İnternet Kullanımının Olumsuz Etkileri
Fazla ekran süresi şunlara yol açabilir:
- Düşük akademik başarıya sebep olabilir.
- Derslere odaklanmayı zorlaştırarak dikkat süresinin azalmasına yol açabilir.
- Mesleki hayatta zaman yönetimi zorluklarına ve iş performansında düşüşe sebep olabilir.
- Aile ilişkilerini olumsuz yönde etkileyebilir, aile içi iletişim zayıflayarak ilişkilerde kopukluk yaşanabilir.
- Yalnızlık hissini artırarak ve depresyonun oluşumuna katkı sağlayabilir.
- Uyku kalitesini düşürerek yorgunluk ve dikkat eksikliğine yol açabilir.
- Hareketsiz bir yaşam obezite, göz yorgunluğu ve postür bozukluğuna sebep olabilir.
Bilinçli Ekran Kullanımı İçin Öneriler
Ekranları hayatımızdan tamamen çıkarmak mümkün değil ancak onları nasıl yönettiğimiz çok önemli. Bilinçli ekran kullanımı için ne yapabiliriz?
- Dijital Farkındalık ve Ekran Süresi Takibi: Telefonlardaki ekran süresi uygulamalarını kullanarak günlük ekran süresini takip etmek ve pasif ve aktif kullanımın farkına varmak, ekran kullanımınızın ne kadar bilinçli olduğunu gözden geçirmek için faydalı olacaktır.
- Dijital Detoks: Özellikle sabah uyandığınızda ve gece yatmadan önce son 1 saat ekranlardan uzak durmak, zihinsel sağlığınızı korumanıza katkı sağlayacak ve uyku kalitenizi artıracaktır. Bu süreçte kitap okuyarak veya meditasyon yaparak kendinize vakit ayırmanıza zihninizin durgunlaşmasına imkân sağlayacaktır.
- Aile İçinde Dijital Kurallar ve Ebeveyn Rol Modeli: Ebeveynlerin kendi dijital cihaz kullanım alışkanlıklarını gözden geçirerek, çocuklarına olumlu örnek olmaları önemlidir. Aile üyelerinin birlikte belirlediği dijital kullanım kuralları oluşturulmalı ve herkesin bu kurallara uyması sağlanmalıdır.
- Bildirimleri Kapatmak: Kullandığımız uygulamalardan gün içerisinde birçok önemli/önemsiz bildirim almaktayız. Ortaya çıkış işlevini kaybeden bildirimler artık uygulama içerisinde daha fazla zaman harcamamız için kullanılmaktadır. İnsanlardan gelen mesajlar harici tüm bildirimleri kapatarak ekran sürenizi azaltabilirsiniz.
- Fiziksel Aktivite ve Sosyal Etkileşim: Gerçek hayatta daha fazla zaman geçirmek, doğada vakit geçirmek ve yüz yüze iletişimi arttırmak doğal yoldan dopamin salgılayabiliriz.
“Televizyon psikiyatri üzerine çok şey başarmıştır, hem psikiyatriyi tanıtmış hem de ihtiyaç yaratmıştır.” — Alfred Hitchcock
Kitap ve Film Önerileri
Dijital Çağda Sağlıklı Çocuklar Yetiştirmek-Prof. Dr. Ayşe Bilge Selçuk
Dijital Minimaliz-Cal Newport
Black Mirror-Nosedive (3. sezon 1. bölüm)
Sosyal İkilem (Netflix)
Yazan: Uzm. Psk. Öykü Yıldız